Malaga ve Endülüs bölgesi gezisi

Nisan 2024'de yaptığımız Malaga, Sevilla, Cordoba, Granada ve Cebelitarık'tan müteşekkil Endülüs gezimizden notlar

Malaga ve Endülüs bölgesi gezisi

Nisan ayının son haftasında Malaga ve çevresini gezmek için 1 haftalık bir tatil planladık. 2 aile olarak büyükçe bir Airbnb evi ve birer otomobil kiraladık, Eindhoven'dan Ryanair ile direkt uçuşla Malaga'ya ulaştık. 1 haftalık sürede Malaga, Cordoba, Sevilla, Granada ve Cebelitarık'ı gezdik. Bu şehirlerin hepsi Malaga'ya yaklaşık 1,5 saat mesafede. O yüzden yollarda da hatırı sayılır miktarda süre geçirdik.

Bu benim İspanya'ya ilk ziyaretim oldu. Bol apartmanlı şehir yapıları ve insanların fiziksel görünümleri itibariyle memleket havası aldığım bir yer oldu. Hollanda'nın bol yağmurlu ve serin havasına karşın 1 haftada bolca güneş gördük, hatta biraz yandık (Ali Barış'ın tabiriyle "kahverengi olduk").

Genel manada memnun kaldığımız bir gezi oldu. Eindhoven ve Malaga'daki havaalanlarının kaldığımız yerlere çok yakın olması, pasaport kontrolünün olmaması ve uçuşun da 2 buçuk saat kadar sürmesi, aslında bu bölgeye daha sık gezi planlayabileceğimiz izlenimini verdi. Daha az şehirli, daha odaklı İspanya gezileri yapmak için niyetliyiz.

Malaga

Malaga bir liman şehri. O yüzden merkezinin deniz kıyısı yürüyüş için çok keyif vermiyor. Ancak hemen limanın bittiği yerde başlayan plaj güneşlenmek ve deniz havası almak -ve tabi çocukların eğlenmesi- için çok güzeldi. Merkezdeki tepede bulunan kaleye çıkıp manzaraya bakmak güzeldi. Bunun dışında şehir merkezi de hoş.

Sevilla

Sevilla gezdiğimiz şehirler arasında en beğendiğimiz oldu. Yürümesi kolay, yeşil alanı bol, tarihi dokusu ve bakımlı parklarıyla gerçekten hepimizi mestetti. Sevilla'ya özel bir gezi planlamak gerektiğini farkettik.

Granada

Granada'yı "Elhamra Sarayı olan şehir" diye tanımlayabilirim. Zira Elhamra Sarayı dışında şehir yapısı ve imkanları açısından en sönük kalan şehir burasıydı. Maalesef bilet bulamadığımız için Elhamra Sarayı'nın da sadece dış kısmını görebildik. Gideceklerin biletlerini en baştan almalarında fayda var.

Cebelitarık

Cebelitarık, Avrupa'nın en güney noktalarından biri olması sebebiyle merak ettiğimiz bir yerdi. Gezi planları yaptığımızda buranın Birleşik Krallığa ait bir yer olduğunu ve girerken pasaport kontrolünden geçmemiz gerektiğini öğrendik. Hatta İngiltere Avrupa Birliği'nde olmadığı için, bir Türk olarak Avrupa'ya vizeniz veya oturumunuz olsa bile, İngiltere'den vize almadan buraya giremiyorsunuz. Biz geçen yıl Hollanda vatandaşlığı aldığımız için sorun yaşamadık. Ama sınırdaki kontroller yüzünden girişte de çıkışta da yarım saatten fazla beklemek zorunda kaldık.

Cebelitarık'ta çocuklar için eğlenceli olur düşüncesiyle bir bot turu ile yunus gözlemlemeye çıktık. Su oldukça dalgalı olduğu için beklediğimiz kadar eğlenceli bir tur olmadı.

Cebelitarık, adını aldığı Tarık dağının ihtişamının yanında, ufacık yere ayrı bir ülke sığdırmanın sonucu olarak çok tıkış tıkış bir yer. Şehrin içinde gezmek zevk verecek gibi değil. Dağın tepesinde çok güzel bir manzara var belli ki, ama araçla çıkılamadığı, diğer yöntemler de çok vakit alacağı için biz çıkamadık. Onun yerine deniz fenerinin olduğu uç kısımda biraz vakit geçirip, Afrika kıtasına uzaktan bir bakınmış olduk.

Cordoba

Cordoba'ya (ya da Türkçe'de söylediğimiz şekliyle Kurtuba) gittiğimiz gün şansımıza sokak festivali vardı ve şehir ekstra kalabalıktı. Tabii ki Kurtuba Cami/Katedrali'ni gördükten sonra şehir merkezinin dar sokaklarında gezip bir şeyler yedik. Çok canlı, hoş bir şehir havası aldım.

Kurtuba Camii, yüzyıllar içerisinde çok yamanmış. Benim gözlemime göre, Hristiyanlar burayı katedrale çevirdikten sonra estetiğine yeterince özen göstermemişler. Hatta bunu İspanya Kralı 5. Karlos da, katedrali ilk gördüğünde söylediği şu meşhur cümlesiyle teyit etmiş: "Dünyada eşi olmayan bir yapının ortasına, her yerde görebileceğiniz bir şey inşa etmişsiniz."

Me on Mastodon: https://synaps.space/@murat