Hibrit araçla 50 bin kilometre
2,5 yıl önce temmuz ayında gözümüzü karartıp, Yaris Hybrid aldık. Aslında, bir süredir ihtiyaç oldukça babamın benzinli otomatik Yaris’ini kullanıyorduk ve çok beğenmiştik. Dolayısıyla kendimize bir otomobil almaya niyetlenince de aynısından almayı düşündük. Fakat babamın “aynısından almayın, bari daha az yakan birşey olsun, hibrit alın” gazıyla, hibrit araç dünyasına girmeye niyetlendik.
Şu anda otomobille 48 bin kilometreye geldim ve ülkemizde çok yaygın olmayan hibrit araçlarla ilgili deneyimlerimi artarmak istedim.
Yakıt tüketimi
Aracın fabrika verisinde şehir için 3.4 lt, şehirlerarasında da 3.7 lt olarak gösteriyordu. Ben her benzin aldığımda ortalama tüketim sayacını sıfırlıyorum ve bir sonraki benzin alıncaya kadarki ortalamaya bakıyorum. Bu şekilde geçen 1 yıllık süreçte, şehir içi kullanımımda genelde 4 - 4.4 lt ortalama ile kullandım. Şehirlerarasında kullanıma göre çok değişmekle birlikte 4.4 - 5 lt aralığında oldu. Yaris’in benzinli otomatik modelinde şehir içinde en düşük 6 lt tüketimle kullanabilmiştim. Bu değerle karşılaştırıldığında %35’lik bir tasarruf söz konusu ki bu da hiç fena sayılmaz.
Hibrit araç kullanmanın farkları
Her yerde Porsche kullanır gibi dikkat çekiyorsunuz. Ama tabi sadece erkeklerin dikkatini çekiyor. Trafikte yan araçtan arabayla ilgili soru soranlar, meraklı pompacılar, konuşkan valeler sizin için sıradanlaşmaya başlıyor. Dikkat çekici bir araba almak sizin için önemliyse ama Porche alacak kadar paranız yoksa bir Yaris Hibrit tam size göre :) Araç özellikle sokak aralarında ve otoparklarda neredeyse hiç ses çıkarmadan ilerliyor. Bu genelde çok güzel bir tecrübe. Kimseyi rahatsız etmiyorsunuz, kapalı alanda ortamı egzoz dumanına ve kokusuna boğmuyorsunuz. Ama dikkat etmeniz gereken bir konu, yayaların sizi farketmemesi oluyor. Beni farketmeyip yolun ortasından yürüyen yayaların arkasında metrelerce sessiz sessiz gittiğim çok olmuştur. Korna çalarsam deli korktukları için mecburen yürüme hızında gitmeye razı oluyorum. :)
“Nasıl şarj ediyorsun?”
Herkesin sorduğu soru: “Nasıl şarj ediyorsun?” :) Hibrit kavramının insanların aklında tam oturmadığının bir göstergesi. Hibrit araçlarda hem elektrikli hem de benzinli motor var. Ve bunlar “münavebeli” çalışıyorlar. Eğer pil ve elektrik motorunun gücü yeterliyse, sadece elektrik motoru ile ilerliyorsunuz. Gücünün yetmediği anda benzin motoru çalışıyor ve ikisi birden güç veriyorlar. Benzin motoru çalışırken bir yandan pil de şarj ediliyor. Aynı zamanda gazdan ayağınızı çektiğinizde, frene bastığınızda da frenlere gelen güç elektriğe çevrilip pil dolduruluyor. Aracın pili arka kolduğun altında ve büyükçe birşey ancak tam dolu bir pil ancak 2 km kadar yol yaptırıyor. Fakat bu sizi bir trafikte benzin motorunu hiç çalıştırmadan dur/kalk yapmanıza imkan verdiği için yeterli oluyor. Benzin motoru çalışırken de elektrik motoru benzin motoruna destek olarak onun daha düşük devirlerde çalışmasını sağlıyor.
Yani, aracı şarj etmek gibi bir ihtiyacınız yok. Tamamen elektrikli araçlar şarj edilmeye ihtiyaç duydukları için ve elektrik şarj istasyonları henüz yeterince yaygın olmadıkları için uzun yola çıkmak biraz sıkıntılı. Ancak hibrit araçlarda bu tarz bir sıkıntınız yok.
Verdiğin paraya değiyor mu?
Yaris Hibrit, Yaris’lerin en pahalısı. Full paket dizel modelden bile biraz daha pahalı. Ancak bütün Hibrit araçlarda bu şekilde midir bilmiyorum ama Yaris Hibrit’i cazip hale getirmek için dizel ve benzinli hibritlerin hiçbirinde olmayan ve aslında bir üst segmente eklenen bazı donanım seçenekleri hibrite eklenmiş. Cruise kontrol, yağmur sensörü, cvt şanzıman, anahtarsız çalıştırma ve kilitleme, otomatik kararan dikiz aynası gibi donanım seçenekleri diğer Yaris’lerde yokken Hibrit’te var ve fiyata dahil. Bu şekilde değerlendirdiğinizde, daha konforlu ve donanımlı bir dizel araç olarak düşünebilirsiniz.
Tavsiye eder misin?
Kesinlikle tavsiye ederim. Alırken “acaba bir sıkıntı olur mu” diye tereddüde düşmüştüm ancak şimdi “keşke tamamen elektrikli seçeneklere de baksaydım” diyorum.